Öğretmenden Hayat Dersi
Sevgili arkadaşlar, insan akıl sahibi, düşünebilen ve öğrenme kabiliyetine sahip bir varlıktır.
Öğrenmek insan için vazgeçilmez ve zaruri bir ihtiyaçtır. Ekmek gibi... Su gibi... Hava gibi...
İnsanın doğduğu andan vefatına kadar her dönemde öğrenme devam eder. Sevgili Peygamber Efendimiz "Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz." buyurmuştur.
Bilmediklerimizi önce ailemizden, sonra okullarda öğretmenlerimizden, bazen de hayatın içinde yaşadıklarımızdan öğreniriz.
Bizlere bilmediklerimizi öğreten elleri öpülesi öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz. Onların haklarını ödemeniz mümkün değildir. Hz. Ali (r.a.) Efendimiz "Bana bir harf öğretenin kölesi olurum." buyurmuştur.
Sevgili arkadaşlar, size yaşlı bir öğretmenin yıllar sonra bir öğrencisi ile karşılaşmasını anlatan ibret dolu hikâyesini arzetmek istiyorum.
Adam 40 yıl önceki ilkokul öğretmenini parkta görünce, utanarak yanına yaklaşıp "Hocam beni tanıdınız mı?" dedi.
İhtiyar öğretmen:
- Hayır tanımadım.
Adam:
- Hocam nasıl tanımazsınız!.. Ben ilkokul öğrenciniz Mustafa. Hocam sınıfımızda bir arkadaşın saati kaybolmuştu. Ben almıştım. Siz de "Herkes kalksın ve ellerini tahtaya dayasın, arama yapacağım." demiştiniz. Ben utanmış̧ ve çok korkmuştum. Sizin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım diye soğuk terler dokuyordum. Sizden bir komut daha geldi;
"Şimdi herkes gözlerini kapatsın." Ortalarda bir yerdeydim. Aranma sırası bana gelmişti. Saati cebimden sessizce almış̧, devamla, aynı sessizdik içinde son arkadaşa kadar aramayı sürdürmüştünüz. Sonra bizi yerimize oturtup bana ve hiç̧ kimseye hiç̧ bir şey söylemeden saati sahibine vermiştiniz.
Büyüdükçe içimde büyüttüm bu davranışınızı... Hocam ben şimdi 50 yaşındayım. Düşünüyorum da şu hayattaki en büyük dersi, o gün sizden almışım. Her aklıma gelişinde sarsıldım ve her aklıma gelişinde kendimi sizden kalan erdemin koruyucu gölgesinde hissettim.
Hocam siz bana o utancı yaşatmadınız. Yaşasaydım unutur muydum, doğrusu bilmiyorum. Ama beni utandırmamanızı hiç unutmadım hocam.
Şimdi hatırladınız mı beni?
İhtiyar öğretmen yan yana oturdukları bankta öğrencisine yaslanarak;
- O olayı ertesi gün unutmuştum ben. Şimdi sen anlatınca hatırladım.
Sizlere "Gözlerinizi kapatın!" dediğimde ben de gözlerimi kapatmıştım. O yaştaki her çocuğun düşebileceği yanılgıya düşen öğrencime karşı içimde bir yargı oluşsun istememiştim.
O sen miydin?
Bilmiyordum, nasılsın?...
Sevgili arkadaşlar bizlerin hayatına yön veren, gönüllerimizde unutulmaz güzel izler bırakan öğretmenlerimizin ellerinden öpüyoruz, vefat edenlere rahmet diliyoruz. Kalın sağlıcakla...
Esra Elif ŞAHİN
Yazar
İnsan, doğum kapısından girip ölüm kapısına doğru giden bir yolcudur, derdi dedem...Asıl amacı, yolu tanımak, yolun sahibini tanımak olan bir yolcudur insan. Selametle ilerleyebilmek için yolun iniş v...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Sevgili arkadaşlar, Allah’ın yarattığı tüm canlıların hayatlarını devam ettirebilmek için en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin başında sevgi ve şefkat duyguları gelir. Bedenimizin ihtiyaçları olduğu g...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Sevgili arkadaşlar, sizlerle kültürümüzde ve inancımızda çok özel yeri olan komşuluk hakkı ve komşularımız ile ilgili hasbihal etmek istiyorum.Komşu nedir bilir misiniz?Komşu, bir fincan kahvedir, bir...
Yazar: Esra Elif ŞAHİN
Kabuğunun altında yüzlerce kırmızı minik taneler saklıdır. Bu yüzden nara bazen “bereket meyvesi” denir. Nar, sert kabuklu ama içi tanelerle dolu bir meyvedir. Her tanesinin içinde minicik ...
Yazar: Ayşe Gül PINAR